9-12 Nisan 2019 tarihleri arasında Barcelona’da IWF Cornerstone konferansındaydım.
Konferanstan önceki günde IWF Başkanları Konsey Toplantısı oldu. Açılış konuşmalarının ardından, konular IWF’in sunduğu değer önerisini bulmak ve ortaya çıkarmak için IWF Global tarafından hazırlanan yeni bir videoyu içeriyordu. Bu video Başkan Deborah Trudeau tarafından tüm üyelere gönderilecek. Ben bunun iyi bir haber olduğuna ve Türkçe’ye çevrilmesi gerektiğine inanıyorum. Kurucu Başkanımız sevgili Funda Sivrikaya, videoda harika bir bakışı ile yer alıyor. Sevgili Başkan Aytül Erçil’in de videoda görülüp görülmediğini maalesef tam olarak göremedim. Bu da videoyu izlemek için harika bir sebep daha yaratıyor.
İkinci başlık Forumlar arasındaki bağlantılar idi ve yeni üyelerin ilgisini çekmek için bir şart ve hatta zorunluluk olduğu konuşuldu ve de genç üyeler konusuna değinildi.
IWF Türkiye’ye bir kaç Forum bağlantısı önerisi geldi. Bağlantı yapmak üzere görüşmeler yapacağız. En başarılı ve en verimli olanı bulabilmek önceliğimiz olacak.
Öğleden sonra tartışılan konu “yerimizi bulmak ve cinsiyet gündeminde sesimizi belirlemek” idi. Küresel IWF toplumsal cinsiyet gündemindeki yerlerinin ne olması gerektiğini bulmaya çalışmanın yol ayrımında. Bu, daha fazla kadın savunuculuğu ve ülke gündemlerinde daha fazla sese sahip olmak anlamına geliyor ve de yalnızca kadınları liderlik konusunda teşvik etmekle kalmıyor. Bu aynı zamanda da kadınları tüm gündemlerinde teşvik etmek için daha fazla söylem ve çalışmasını gerektirecek. Şimdiden etki yaratmaya doğru giderken, önceki gündemi kız kardeşlik olan IWF gündeminden bir sapma olmasına rağmen ben şahsen bu yeni sapmaya katılıyorum.
IWF Global, Accenture’dan sürdürülebilir bir STK olmak üzere şu anki duruşunu gözden geçirmesini ve değişen dünyada sağlam bir yer edinme fırsatını kaçırmaması hedefleniyor. IWF Türkiye Yönetim Kurulumuzda Accenture ve Dilnişin Bayel olduğu için şanslıyız.
Benim yorumum ise kardeşlik veya yemek yemek, dostluk ve ağ kurma gündemden düşmesi beklenmiyor, ancak değişimin öncülüğünün ciddi şekilde üstlenileceği yönünde.
Başkan Trudeau açılış konuşmasında IWF’in 1974 yılında New York’ta yönetim kadrolarına girmekte olan kadınlar tarafından kurulduğunu belirtti.
IWF’in değerinin “I” harfinde olduğunu, “International – Uluslararası” olmanın dünyada bizi yakınlaştırdığını, “Influencer -Etkileyen” olmanın bizlerin güçlü, dayanıklı, dost ve verici olmamızı getirdiğini, Impact – Fark Yaratan” yaratma gücüne fırsat tanıdığını söyledi.
İlk oturum mimarlık konusundaydı. Mesaj, konut endüstrisinin ciddi bir şekilde değişeceği, binaları inşa etme biçimimizin değişeceği ve de belki yaşantımız ve alışkanlıklarımızın değişebileceği yönünde idi.
İkinci oturum sinema endüstrisi ile ilgiliydi ve ödül alan yeni yapımcılar ve yönetmenler artık kadın. Mesaj ise kadınlar kadınların sponsoru ve kadınları teşvik eden, ancak erkeklerin de destekliyor olması yine de önemli. Kadınların çektiği filmlerde adı “Aliens – Yaratık” olsa da, ya da konusu ne olursa olsun, gerçek hikayeler, duygular ve gerçek sahneler var. Henüz yapımcıların %26 sı kadın diye açıkladı konuşmacılar.
Üçüncü oturum futbol üzerine idi ve FİFA’nın yeni Genel Sekreteri Fatma Samoura FİFA’da yeni yapılanmalarını anlattı. Şeffaflık, ayrımcılık yapmama ve etiğin önemine değindi. Bu değerler FIFA’da kalıcı olacağa benziyor.
İkinci günün ilk oturumu Dördüncü Sanayi Devrimi üzerine idi. Kimin karlı çıkacağı konusunda çok net bir resim yok henüz. Müşterinin konfor alanı genişleyecek olduğu düşünülüyor. İletişim güçlenecek. Dünyada kalkınmak isteyen ülkeler arasında 5G alt yapısı daha etkin yayılacak.
İkinci oturum ise moda endüstrisi üzerine idi. Üretici gereğinden fazla üretmek zorunda olduğu için memnun değil. Tüketici ise elindeki fazladan şikâyetçi. Çözüm olarak kiralama ve istediği ürünü
online seçen müşterinin eline ürünün 5 iş günde ulaşması ki buna mesaj ve yüz yüze konuşma da dahil teknolojinin sunduğu imkanları kullanarak terziden sipariş verme günlerine geri döneceğe benziyoruz.
Üçüncü oturum ise Avrupa’nın geleceği konusunda idi. Birleşik Krallığın ayrılmasından Birleşik Krallığın zarar göreceği konuşuldu. Nispeten az da olsa Avrupa Birliği’nin de zarar göreceğine değinildi. Bundan karlı çıkacak olan sadece Çin olacak gibi görünüyor.