Her sene Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), Garanti Bankası ve Ekonomist Dergisi işbirliği ile Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması düzenleniyor. Bu sene yarışmanın 11 nci yılı idi ve yarışmanın ödülleri başarı ile 2017’nin 28 Kasım’ında sahiplerini buldu.
Önceki yıllarda tek bir Türkiye’nin Kadın Girişimcisi seçilirken yarışma yıllar itibariyle kategoriler kazandı ve bir süredir 4 ayrı kategoride birinciler seçiliyor. KAGİDER Başkanı olarak 4 sene jüride yer aldım. Öncesinde de destek vermek üzere başvuruları okuyup eledim. Ödüle layık olanı bulmak gerçekten zor bir iş. Bu sene bu zorluğu Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Cemal Onaran da ödül töreninde ifade etti. Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nın 2017 yılı finalistleri 16 kişi idi. Bu yarışmaya yıllık cirosu 40 milyon liranın altındaki kadın girişimciler katılabiliyor.
Türkiye’nin Kadın Sosyal Girişimcisi adayları Givin ile Başak Süer, SosyalBen Akademi ile Ece Çiftçi, Others ile Gizem Kaya idi.
Givin ile Başak Süer Türkiye’de bağış yapmak ve nitelikli amaçları desteklemek alışkanlığı kazandırmak üzere yola çıkan bir dijital sosyal girişimci. Başak bağış yapmayı bizlere alışkanlık haline getirmek ve girişimini büyütmek imkanına kavuşmak üzere yola çıkmış bir girişimci.
Ece Çiftçi SosyalBen Akademi’yi kurarak gönüllü çalışmayı ve gönüllülük seçimini öğrencilere aşılamak ve ülkenin gönüllülük ortamını genişletmek üzerinde çalışıyor.
Gizem Kaya Others’da üniversite öğrencilerine fırsat ve imkan sağlamayı başarmış bir girişimci.
Türkiye’nin Kadın Sosyal Girişimcisi ödülünü SosyalBen ile Ece Çiftçi kazandı. Ece, gönüllülük eğitimi etkin kılmanın yanı sıra, benim çok inandığım ve Osmanlı’nın eğitimde kullandığı bir sistemi hayata geçirmek için bu eğitimin fonunun sürdürülebilir olması üzerinde çalışıyor ve sistemin kendi kendisini fonlar hale gelmesini amaçlıyor.
Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimci kategorisi en beğendiğim kategorilerden biri. Eğer bir yörede fark yaratabilirsek diğer yörelerde de bu başarı gurur ile kopyalanabilir. 1 kadın 81 kadına çıkabilir. Bu sene bu kategorideki adaylar Petektar Tohum ile Büşra Yapıcı, İlpasol ile İlknur Pazarcık, İlhan Yumurta ile Mine İlhan ve KOZMER ile Nazan Demir idi.
Petektar Tohum ile Büşra Yapıcı profesyonel hayattan Ar-Ge’ye, oradan da tohum yetiştiriciliğine geçiyor ve ileride onun ürünlerini yiyeceğe benziyoruz. Tohum ıslahı üzerinde çalışmaları devam ediyor.
İlpasol ile İlknur Pazarcık solucan gübresi yapıyor. G20’de aranan doğal ürünleri yaratan kadınları görmek gurur veriyor.
Mine İlhan Aydın Buharkent’deki İlhan Yumurta adlı tavuk çiftliğinin ikinci kuşak girişimcisi ve şirketini ileriye taşımak ve büyütmek üzerinde çalışıyor.
Nazar Demir bir akademisyen ve Muğla Üniversitesinde Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünü kurmanın ardından kozmetik ürünler araştırma merkezini kurmuş ve aromatik yağ ve çay üretimi izinlerini alarak cilt bakım ürünleri üretmek üzerinde Muğla’da çalışıyor.
Akademisyenlerin başarılı girişimler kurmasını izledik ve gurur duyduk. Bunlardan bir tanesi Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr Aytül Erçil. Vispera Bilgi Teknolojileri ile dikkatleri üzerine çekiyor ve ülkemize gurur duyulan başarılar getiriyor. Bir diğeri ise, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker. ’in başka bir öğretim üyesi ile kurduğu MamaMe hem kadınlara iş imkanı sağlıyor hem evinize anne yemeği gönderilmesini sağlıyor. Başarılı akademisyenlerin bu girişim cesaretleri kanımca girişimci sayısının artmasını ve inovasyon treninde Türkiye’nin bir noktaya taşınmasını sağlayabilir.
Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimci kategorisinin kazananı Petektar Tohum ile Büşra Yapıcı idi. Eskiden tarım ülkesi olan ülkemizde kadın çeyizinde ıslah edilmiş tohum yer alırdı. Daha sonraları ise bir boşvermişlik ve islahdan uzaklaşma başladı. Şimdi ise sanki bir geri dönüş ve daha iyi ürün üretme çabası var pek çok ilimizde. Tohum ıslahında Büşra’ya ve tüm bu konuda uğraşanlara başarılar dilerim…
Türkiye’nin Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimcisi adayları Biolive ile Duygu Yılmaz, ACLTeslim ile Fatma Taş, PHI Tech Bilişim Biyoteknoloji ile Saliha Durmuş ve TINK Teknoloji ve İnsan Kolejleri ile Zeynep Dereli idi.
Duygu Yılmaz Biolive ile zeytin çekirdeklerinden plastik ambalaj üretmeyi başarmış bir girişimci. G20’nin hedeflerinden biri atıkları değerlendiren teknolojiler yaratmak ve doğaya karışabilen ambalajlara yönelmek. Her ikisini de başaran bir girişimi İTÜ mezunu bir kadının eğer hedefine koyarsa yapabileceğini ispatlamış durumda.
PHI Tech Bilişim Biyoteknoloji’de Saliha Durmuş yaptığı çalışmalarla bir biyoinformatik veri tabanı ve analiz aracı geliştirdi. DNA ve DNA dizini analizleri yapabiliyor.
ACLTeslim ile Fatma Taş bir kurye pazar yerinin verimini ve teslimatı hızlandırıp, hem hızı ve hem de teslimin kesinleşmesi sorunlarının üzerine giden bir çözümle hizmet veriyor. Aynı şirket aynı adrese nasıl olur da bir sefer teslimat yapabiliyor ve bir daha sefere yapamıyor?u çözebilecek bir adım ve teslimatta bilgi birikimi yaratabilirler ve çalışanların bir birikim oluşturdukları işlerinden ayrılmamalarını sağlayabilir ve maliyetleri düşürebilir mi? Hep birlikte göreceğiz.
TINK Teknoloji ve İnsan Kolejleri Türkiye’nin ilk özel uygulamalı teknoloji lisesini kuran Zeynep Dereli ikinci nesil bir kadın girişimci, profesyonel hayattan çıkıp özel okul zinciri kurmaya yöneldi. Annesi Nilgün Dereli bir iş kadını ve KAGİDER üyesi bir arkadaşımız. Zeynep ülkemizin gençlerinin beklenen sanayi devrimindeki şanslarını arttırabilmek üzerinde yurt çapında çalışıyor.
Türkiye’nin Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimcisi ödülünü Biolive ile Duygu Yılmaz kazandı. Bitkisel teknolojisinin dünyaya tanıtımını sağlamak için desteği bol ve yolu açık olsun.
Türkiye’nin Kadın Girişimcisi açıklanmadan önce gecenin sürprizi Karsu Dönmez idi. Hollanda yetişmiş bir genç kadın Karsu. Piyanoda harikalar yaratıyor. Caz, Reggae ve klasik müzikte kendisine özgün tam bir harman ortaya çıkarmış. Müzik kabiliyeti, bilgisi, piyano hakimiyeti ve sesine sunum da ilave edilince eşsiz bir ses ve görüntü görseli ortaya çıkarıyor. Kendi sivil toplum örgütünü kurmuş duyarlılıkta gelecek vaat eden genç bir kadın.
Türkiye’nin Kadın Girişimcisi adayları ise ABC Lisans Üretim ile Ayla Müstecaplıoğlu, Ersan Madeni Eşya ile Aynur Erman, Insider ile Hande Çilingir, Modacruz ile Melis Güçtaş Esin ve 1K Kimya veya HighGenic ile Sevgi Baştekin idi.
ABC Lisans Üretim ile Ayla Müstecaplıoğlu bebek ürünlerinin satışı ve dağıtımı ile uğraşırken kendi markası olan Mamajoo’yu üreterek bugün bu ürünün uluslararası ticaretini yapmak üzerinde çalışan başarılı bir kadın girişimci.
Ersan Madeni Eşya ile Aynur Erman Kayseri de ikinci nesil bir girişimci. Aile şirketini uluslararası pazara ve karlılığa taşımış ve üretim şekline yenilikler getirmiş bir iş kadını.
Insider ile Hande Çilingir ikinci girişimini kuruyor ve dünya çapında bir organizasyon kurmayı başarıyor. Yaptığı iş internet satışlarında reklam harcamalarını optimize eden ve satışları arttıran bir algoritmayı müşterilerine sunmak. Muhtelif ülkelerde 15 ofis açmayı başarmış durumda.
Modacruz ile Melis Güçtaş Esin ikinci el moda ürünlerini kadınların internetten satmasına imkan sağlayan bir internet platformu kuruyor. Daha sonra Bebecruz’u kurarak faaliyetlerini genişletiyor ve Kanyon’daki mağazası ile ben varım diyor.
1K Kimya veya HighGenic ile Sevgi Baştekin Kimya Mühendisi ve formülleri kendisine ait silikonlu temizlik ürünleri üretiyor ve satış kanallarında yerini almış durumda. Hedefi uluslararası pazarlara ulaşmak ve büyümek.
2017 yılının Türkiye’nin Kadın Girişimcisi ödülünü Insider ile Hande Çilingir ve HighGenic ile Sevgi Baştekin kazandılar. Jüri birini arkada bırakmamak adına ikisine de ödül vermeyi tercih etti.
Gecenin dikkat çeken bir ortak noktası kadınların teknolojiye hakimiyeti ile inovasyon bakış acıları idi. Hepsi yenilikçi cesur ve başarıya odaklanmış durumda olduklarını gördük.
Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nın kadınlara katkısı tartışmasız. KAGİDER Başkanlığım süresinde muhtelif teklifler aldık. Bu ortaklığı bozun, bizimle, şu şirketle veya bu kurum ile ortaklık yapın şeklinde öneriler aldık. KAGİDER’de bu önerileri değerlendirdik ve hayır gidebildik ya da karşı öneri ile gidebildik. Başka bir deyişle “ne mühendisler, ne doktorlar istedi bu projeyi!”… KAGİDER’e olduğu kadar, zamanın Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere’ye benim yanımda ve benim duymakta olduğumun farkında olmaksızın “KAGİDER’i bırakın, bu projede ve diğer projelerde bize destek olun” şeklinde başka sivil toplum örgütü önerileri de yapıldı.
Ortak projelerimiz sadece kadınlara yaramadı ve sadece Garanti Bankasına övünç kaynağı olmadı, fark yaratmalarını sağlamadı, sadece KAGİDER’e güç ve network sağlamadı, sadece Ekonomist Dergisi başarıları arasına katmadı, aynı zamanda KAGİDER’in sürdürebilirliğini de olumlu etkiledi. Şu anki KAGİDER Başkanı Sanem Oktar da bu yarışma sayesinde ile KAGİDER’e katılan bir kadın girişimci.
Kadın Girişimci oranı TUİK verilerine göre işverenler içinde %8 gibi bir rakam. Yani, kadın girişimciler ekonomide henüz kesin bir azınlık. Gelişmiş ülkelerde bu oran %32 civarında. Dört katına çıktığımız takdirde kadın bizim ekonomimizde de istatistiksel olarak var olmaya başlayacak.
Projenin kesintisiz yoluna devam edebilmesi ve kadınların daha da güçlenmesi konusundaki umudum 28 Kasım akşamı bir kez daha pekişti, zira kadınların hepsi birer cevher.
Tüm seçilenleri, tüm finalistleri, orada olan tüm kadınları ve seçilmemelerine rağmen 34,000 bine ulaşan başvuruyu yapan kadınları kutluyorum. Şanslarının ve geleceklerinin parlak olmasını diliyorum.