Politikacılar ve iş dünyası liderlerinin Covid-19 için önlem alma kararlarını oldukça hızlı bir şekilde vermeleri, ülkelerinde ve kuruluşlarında hemen uygulamaları gerekiyordu. Son zamanlarda en çok yazılan gerçek Covid-19 krizinin kadınları orantısız bir şekilde olumsuz etkilediği yadsınmaz bir gerçek haline geldiğidir.
Kadınlar, sağlık personeli, bakım verenler ve hatta kasiyerler olarak bu salgın krizinde ön saflarda yer aldılar. İstanbul’da iki hastanede tanıdığım ve hasta ilişkilerinde karşılama yapan iki kadın korona virüsten öldü.
Evlerine taşınan profesyonel kadınlar şimdi, evde pencere temizleme veya kuru temizleme gibi bağımsız servis sağlayıcılardan satın alınanlar da dahil olmak üzere evde ek ücretsiz işlerin çoğunu omuzluyor. Ayrıca, çevrimiçi okulların yeni eğitim düzeninde ders çizelgeleri ve takip kadınların omuzlarına yüklendi. Aile içi şiddet riskini ve artan yük ve korkunun psikolojik yükünü ise bir kenara bırakın.
Kadınlar krizi oldukça iyi idare ediyor
Liderliğin özü ve önemi kriz zamanlarında gelişir. Farklı liderlik, diğerlerinin başka türlü gösteremeyeceği yönünü ortaya çıkarır. Forbes’da Wittenberg-Cox, günümüzde politikadaki tüm kadın liderlerini öven bir makale yazdı. Özetlemek gerekirse; Almanya Şansölyesi Angela Merkel erken davrandı ve sakin bir şekilde vatandaşlarına bunun, nüfusun yüzde 70’ini enfekte edebilecek ciddi bir virüs olduğunu söyledi. “Bu ciddi.” “Ciddiye alın” dedi. Tayvan Başkanı Tsai Ing-wen, ilk ve en hızlı yanıt verenler arasında yer almayı başardı. Başka bir yerde yaygınlaşan kapanmalara başvurmak zorunda kalmadan yayılmayı engellemek için 124 önlem aldı. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen acilen üç dakikalık bir basın toplantısı düzenledi. Norveç Başbakanı Erna Solberg, ülkesinin çocuklarıyla doğrudan konuşmak için televizyon kullanma konusunda yenilikçi bir fikirle yola çıktı. Ülke genelinde çocukların sorularına cevap verdi ve korkunun neden iyi olduğunu açıklamak için zaman ayırdı. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern ülkeyi maksimum alarm seviyesine erken taşıdı ve bunu neden yaptığını evde kalma gereğini ve kristal berraklığında açıkladı. Başbakan Katrín Jakobsdóttir önderliğinde İzlanda, belirtileri olsun ya da olmasın tüm vatandaşlarına ücretsiz korona virüs testi sunmayı başardı. Finlandiyalı Sanna Marin herkesin basını okumadığını düşünerek her yaştan kanaat önderini bilgi yaymaya davet etti. Kanaat önderlerinin katkısıyla etkileyiciyi bir iletişim kampanyası gerçekleştirerek salgın hakkındaki gerçekleri ve yapılması gerekenleri geniş kitlelere ulaştırdı. Makale, daha fazla kadın lideri ortaya çıkarmanın ve seçmenin zamanının geldiğine dikkat çekti.
Kadın yöneticiler şirketlerinin hisse senedi getirisine katkıda bulunuyor
Pandemiden bağımsız olarak, Wall Street Journal araştırmasında, S&P 500’deki tepe yönetiminde çeşitlilik gösteren ilk 20 şirketin beş yıl boyunca yıllık yüzde 10 hisse senedi getirisine sahip olduğunu ortaya çıkardı. Oysaki, en az çeşitlilik gösteren 20 şirketin yıllık stok getirisi yaklaşık yüzde 4 olarak bulundu. Başka bir deyişle, kadınların üst yönetim pozisyonlarının daha en az yer aldığı şirketlerde yaklaşık yüzde 6’lık bir getiri kaybı yaşanıyor. Tüm bu ve benzeri bulgular incelendiğinde çeşitliliğe direnmek ve çeşitlilikten yoksun yaşamak finansal olarak para kaybettiriyorsa, kadını yönetime dahil etmemekte ısrar etmek ne kadar doğru?
Çalışma şeklimizi değiştirelim ve yeni normali bulalım
Ayrıca, salgın ekonomik, toplumsal, kişisel veya kurumsal her boyutta değişim için bir katalizör oldu. McKinsey’e göre; tüketiciye ambalajlı ürünler sunan şirketler, çevrimiçi siparişlerinin en üst seviyeye çıktığını gördü. Bunların büyük çoğunluğu artan talebe cevap vermekte zorlandı ve operasyonları kaosa sürüklendi. Öte yandan, dijitalleşmeyi başarabilmiş işletmeler hızla hareket edebildiler. Bakkal ve lokanta gibi işletmelerle çalışan yeni teknoloji platformları, artan çevrimiçi sipariş talebini karşılamaya çalıştı.
OECD Genel Sekreteri Angel Gurría, çözüm için şirketlerin ve vergi mükelleflerinin likidite ihtiyacı ile devletin likidite ihtiyacının dengelenmesini önerdi. OECD, üye ülkelerin maliye bakanlarına sunduğu raporda; ‘Yoksula destek ulaştırmak ve vergi tahsilatlarını ertelemek en öncelikli konudur’ değerlendirmesini yaptı. Başka değişle, vergi ertelemenin arkasından, belki de vergi azaltma gelmeli. Devletler; haneleri ve şirketleri evde kalınan dönemde desteklemek, arkasından da ekonomiyi canlandıracak tedbirleri hayata geçirmek zorundalar. İşe dönüş teşvikleri, bugün devletlerin hazırladığı ekonomik destek paketinden daha pahalı olacak. ‘Marshall Planı’ gibi çözümler, uluslararası bir fon ile kadınlara işe geri dönüş ve/veya yeni işe başlama fonları kurulması gerekli.
Cinsiyete duyarlı kamu politikalarına her zaman olduğundan daha fazla ihtiyaç var. Acil önlemlerin yanı sıra uzun vadeli tedbirlerin de olması gerekir. Yeni normale ulaşmayı hızlandırmak için önlemler alınması şart. Yeni normal; evden daha fazla iş ve daha az ofis alanı ihtiyacı anlamına geliyor. Bunların yanı sıra, evlerimize yakın hizmet sağlayıcıların kıymeti daha iyi anlaşılıyor. Yakın çevremizde online siparişle hizmet veren bakkallar, lokantalar önem kazanıyor. Telekonferansla bir toplantıya katılmak için çocuğumuzu güvenle bırakabileceğimiz bir yuva ihtiyacı ortaya çıkıyor. Eğitimlerden kültür ve sanat etkinliklerine her şey, inanılmaz bir hızla çevirim içi hale geldi. Uzaktan eğitimin yanı sıra, konserler, müzeler çevirim içinde yerlerini aldı. Her şirket daha mütevazı, daha eğitimli ve dijital olmanın yollarını arayacaktır. Çalışanlar, daha çok aranan bir kişi olmak için kendilerini daha fazla bilgi ve uzmanlıkla donatmanın yollarını bulacaklardır.
Korona virüsün bir etkisi hem şirketlerin hem de çalışanların aklında olan soruların çözülmesini hızlandırıyor. “Tüm bu çalışma alanlarına ihtiyacımız var mı? Alternatif olarak ne yapabiliriz?”, “Bu işi evde yapamaz mıyım? Bu işi evde yapabilirsem zamandan ve seyahat masrafından tasarruf edebilirim.” Ne işverenler ne de çalışanlar bu soruyu birbirlerine sormaya cesaret edemediler. Şimdi, aceleyle oldu. Herkes bu yeni normalden az ya da çok mutlu görünebilir. Ancak çözülmesi gereken sorunlar hala var.
“Toplantılara evden katılamaz mıyım?” Tüm bu soruları cevaplamak için kademeli bir hamle yapıldı. Ancak, evde kalma politikasıyla sanal konferanslar, yayınlar ve eğitimler hızla arttı. Dijitalleşmeye ve yeni düzene geçiş oldukça hızlı bir şekilde gerçekleşti.
Kamu politikalarını ve sağlık sistemini yeniden tasarlamak gerekiyor. Tarafsız, güvenli ve sağlam politikalar oluşturmak zorundayız. Ekonomide, büyük işletmelerin sürdürülebilir varlığı küçük işletmelere bağlıdır. Bu nedenle küçük işletmeler de daha iyi bir dijital yapıya kavuşmak zorundalar. Yeni normalde küçük işletmelerin, bu dijital dönüşümü gerçekleştirebilmeleri ve hayatta kalabilmeleri için hem ulusal hem de uluslararası destek fonları tarafından adil şekilde sübvanse edilmesi gerekiyor.
Evde kalın, tedbir alın ve hayatta kalın!