İçeriğe geç

Türk kadınının işi çok ( Yazar: Elif Sudagezer)

Türkiye’de kadınlar iş gücünün yüzde 25’ini oluşturuyor. Yani iş hayatındaki her dört kişiden sadece biri kadın. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre Türkiye, kadın istihdamında Avrupa Birliği üyesi ve aday ülkeler arasında sonuncu.

ÖZETLE

Kadın katılımı düşük
Kota uygulanmıyor
Baskı had safhada

‘İstatistiklerle Kadın 2013’ raporuna göre, kadınların iş hayatı önündeki en büyük engeli ev işleri. Gençler arasında kadın işsizlerin sayısı erkeklerden fazla. Ücret politikasında da cinsiyet ayrımcılığı yapılıyor. Kadınlar eşit eğitim düzeyinde oldukları erkeklerden daha az kazanıyor.

Kadın ve erkek arasındaki fark meslek gruplarına göre yapılan karşılaştırmada bir kez daha ortaya çıkıyor. Son yapılan araştırmalara göre, üniversitelerdeki erkek profesörlerin sayısı kadın meslektaşlarının neredeyse üç katı. Doçent kadrosunda ise erkek öğretim üyelerinin sayısı kadınların iki katı. Özel ve devlet üniversitelerindeki toplam 161 rektörün ise sadece dokuzu kadın olarak kayıtlara geçmiş durumda.

Cumhuriyet Savcılığı da kadın – erkek sayısında uçurumun olduğu bir başka meslek grubu. TÜİK’e göre kadın cumhuriyet savcılarının sayısı erkeklerin 10’da birinden az. Türkiye’deki erkek hâkim sayısı da kadınların iki katı kadar.

‘Devlet teşviki sürmeli’

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Gülden Türktan, Türkiye’de yüzde 26 civarındaki kadın istihdamının çok düşük olduğuna vurgu yapıyor. Devletin bu oranı yüzde 35’e çıkarmayı hedeflediğini söyleyen Türktan, “Bizler de bu oranın yüzde 40 ila 45 aralığına çekilmesi gerektiği görüşündeyiz. Avrupa’da bazı ülkeler kadınların yüzde 90’ının para kazanması için çaba sarfediyor. Avrupa’da ortalama 60-70 olan bu rakam, Türkiye’nin daha çok yol katetmesi gerektiğini gösteriyor” dedi.

Türktan devlet teşvikinin artırılması gerektiği görüşünde:

“Devlet, kadın veya genç çalıştıran işverene bir miktar ödeme yapıyor. Ancak ödenen rakam çok yüksek değil ve uygulama fazla bilinmiyor. Yine de faydalı son derece önemli bir uygulama.”

‘Baba da çocuk bakabilir’

KAGİDER Başkanı Türktan, kadınların çalışabilmesi için özellikle de çocuk bakımı için desteğe ihtiyaç duyduğuna dikkat çekiyor.

Türktan’a göre, evle ilgili tüm sorumlulukların kadına yüklenmesi ve eve para getirmemesi geleneksel sistemde son derece normal ancak bu algının kırılması gerekiyor. Kadının para kazanmasının kadın-erkek eşitliği için önemli bir adım olacağına vurgu yapan Türktan, ‘Ebeveyn Yasası’nda değişiklik yapılmasının gereğini savunuyor.

Türktan, “Hem anne hem baba çocuğa bakabilir. Türkiye’de birçok Avrupa ülkesinden farklı bir şekilde, doğan çocuğa hangi ebeveynin bakacağının kararı aileye bırakılması. Uluslararası uygulamada, çocuk bakımı, geliri daha düşük olan ebeveynin sorumluluğu” diyor.

KA-DER SÖZ İSTİYOR

Kadın Adayları Destekleme Derneği, yerel seçimlerde belediye başkanlarının imzalarını almak üzere bir Yerel Yönetimler Sözleşmesi hazırladı. Sözleşmede, belediye başkanlarından kadınların hedefinde olduğu şiddet, zorla evlendirme, sosyal güvenlikten yoksun kalma gibi temel meselelere duyarlı politikalara imza atma sözü vermeleri istiyor. Sözleşmenin tamamı burada.

‘Partiler kotaya uymuyor’

Türkiye’de siyasi hayatta da kadınlar, erkeklerin gerisinde kalıyor. Kabinede yalnızca bir kadın bakan var. Kadınlar, 79 sandalye ile TBMM’nin ise sadece yüzde 14’ünü oluşturuyor.

Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA-DER) Başkanı Çiğdem Aydın’a göre, Meclis ve bakanlıktaki kadın sayısını artırmanın yolu siyasi iradeden geçiyor ancak partiler bu konuda üzerine düşen görevi yapmıyor. Aydın, kadın kotaları gibi tedbirler getirilmediğini ve getirilse bile uygulamaya geçmediğini vurguluyor:

“Ne iktidar ne de anamuhalefet partisi, kadın kotası tedbirleri getirmiyor ve böyle tedbirlerden bahsedilse de bile bunlara uyulmuyor. Cumhuriyet Halk Partisi, yüzde 33 kadın kotasını parti tüzüğüne eklemişti. AKP’nin böyle bir kotası olmasa da tüzüğünde, Başbakan kendi ağzıyla ‘Her üç adaydan biri kadın olacak’ demişti. Ancak maalesef bu kotalara uyulmadığı açıkça görülmüyor.  BDP ise yüzde 40 olarak belirlediği kotayı da aşarak neredeyse yüzde 50’ye dayandırdı kadın aday oranını.” 

Mobbing ve baskı

KA-DER Başkanı Aydın’a göre, Türkiye’de kadınların hayatını etkileyen kararları erkek alıyor. Ülkede yeterli sayıda sığınmaevi, kreş, yaşlı bakımevi yok. Aydın, “Kadınlık yoksullukla eşdeğer olmuş durumda. Yoksul kadınlara yönelik düzenleme yok. Türkiye’de okumaz yazmaz durumda olan 4 milyon kadın var. İstihdamda kadın oranı utanç verici boyutta, buna göre bir politika yok” diyor. Aydın’a göre erkekler, kadın ihtiyacını gözününde bulunduran politikalar üretmiyor, baskı, mobbing, tek tipleştirme, geç saate koyulan parti toplantılarıyla kadınlar siyasi hayattan uzaklaştırılıyor.

Kaynak: Al Jazeera

Link: http://aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/turk-kadininin-isi-cok

Kategori:Haberler